Nihtilä çiftliğinin uzun kökleri var, çünkü 1539'dan beri aynı noktada Nihtilä adında bir çiftlik var. Nina Nihtilä, babası Perttu Nihtilä emekli olduktan sonra çiftliğin yönetimini devraldığında artık çiftlik aynı aileden altıncı nesli de bünyesine kattı. Bu akademik çiftçilik ailesi, veriye dayalı çiftçiliğe güveniyor ve bu nedenle 2020'den beri GrainSense El Tipi Analiz Cihazı'nın memnun kullanıcılarıdır.
Nina'nın çiftliği, aile temelli bir kooperatifin parçasıdır, çünkü aynı aile içinde birbirine yakın konumda bulunan üç çiftlik, birçok önemli işlemi gerçekleştirmektedir. Çalışmalarında iş birliği yapmalı ve tarım makine ve ekipmanlarını paylaşmalıdırlar. Diğer iki çiftlik ise Nina'nın kuzeni ve amcası tarafından işletiliyor. Ayrıca GrainSense Analiz Cihazı üç çiftlik arasındaki iş birliğinde kullanılıyor.
Nihtilä çiftliği geleneksel olarak bir ürün çiftliği olmuştur: ekmeklik buğday, maltlık arpa, kolza tohumu ve sonbahar tahılları. Ayrıca çiftçiliğin yanı sıra ormancılık faaliyeti de yürütmektedir. Toplamda, üç çiftlikte 300 hektarın biraz altında tarlaları var ve bu ekilebilir alanda makineler ve kurutucular ortak kullanımda. Artık Nina kendi arazisinde çiftçi olduğundan, yaklaşık 100 koyunla kuzu eti üretimini de başlatmış ve yılda yaklaşık 150 kuzu üretmiştir. Aslında Nina, çiftçi olarak mevcut görevine ek olarak aynı zamanda koyun sağlığı ve refahı gibi konularda uzmanlaşmış bir veterinerdir.
"Koyunlarla birlikte, mahsul çiftliğinin geleneksel rotasyonuna yem otunu da ekleyebildik, böylece arazi ve tarla tahıl ekiminden yeniden canlandı. Kuzu üretimi ve ot rotasyonu, büyük makinelerle sürülmeye değmeyen, zor boyut veya şekle sahip küçük tarla bloklarını da verimli bir şekilde kullanmamızı sağladı. Doğal tedavi altındaki otlakların yanı sıra koruma alanları da bulunmaktadır. Kâr kuzu etinden geliyor. Tarımsal politik durum daha kritik hale geldikçe hem evcil hayvanların hem de bitkilerin yetiştirilmesi büyük bir katma değer haline geldi” diye açıklıyor Nina ve şöyle devam ediyor:
“Benim durumumda faydası inkâr edilemez. Kuzu yetiştiriciliği tamamen ot ve kaba yem ağırlıklıdır. Küçük kuzular gibi sadece tahıl ve bezelye alırlar. Aksi takdirde yonca üzerinde büyürler ve otla beslenirler. Ayrıca hayvansal protein yetiştirmek ve üretmek de oldukça etik bir yoldur. Değerlerime uyuyor.”
